Otuz yaşlarına kadar en büyük arzusu besteci olmak olan Anthony Burgess bir senfoni dahil, çok sayıda müzik eseri besteledi. 1940 ile 1946 yılları arasında İngiliz ordusunda yer aldı. 1946-1950 yılları arasında Birmingham Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 1950 yılında bir ortaokul öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Öğretim görevlerine ek olarak sporu denetledi ve okulun drama topluluğunu yönetti. Boş zamanlarında bir dizi amatör tiyatro etkinliği düzenledi.
Dünyaca ünlü İngiliz romancı Anthony Burgess 25 Şubat 1917 yılında İngiltere’de doğmuştur. Tam adı John Burgess Wilson olan yazarın annesini bir yaşındayken kaybettiği için teyzesinin yanında büyümüştür.
Manchester Üniversitesinde İngiliz edebiyatı ve sesbilim öğrenimini gören Anthony Burgess 1940 ile 1946 yıları arasında İngiliz ordusunda görev yapmıştır.
İngiltere’de iken beyninde bir tümör olduğunu öğrenmiştir. Doktorlar bir yıl yaşayabileceğini söylemişlerdir ancak bir müddet sonra teşhisin yanlış olduğunu anlamışlardır.
Bundan uzun yıllar sonra yani 22 Kasım 1993 yılında akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.
Bir senfoni dahil olmak üzere birçok müzik eseri besteleyen Anthony Burgess en büyük hayalini gerçekleştirmiştir. Bir müddet sonra Malaya’da görevdeyken üç tane roman yazmıştır.
Beyin tümörü olduğunu öğrendikten sonra ilk karısının geçimini sağlamak amacıyla 12 ay içinde altı tane roman yazmıştır.
Tümör teşhisinin yanlış olduğunu öğrendikten sonra da kitap yazmayı sürdürmüştür. Bu sayede dünyaca tanınan bir yazar haline gelen Anthony Burgess 50’den fazla roman ve kitap yazmıştır.
Özellikle 1962 yılında yazdığı Otomatik Portakal adlı romanı sayesinde oldukça büyük bir üne kavuşmuştur. Bu eseri dünyada milyonlarca kişi tarafından okunmuş ve sevilmiştir.
Günümüzde bile çok satanlar listesinde yer alan Otomatik Portakal 1971 yılında Amerikalı yönetmen Stanley Kubrick tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
Ayrıca Anthony Burgess romanlarının yanında gazete, eleştiri ve dil bilim alanlarında çalışmalar yapmıştır. Bu sayede İngiliz edebiyatının en verimli yazan yazarları arasına girmeyi başarmıştır.
Koltuk altında kitaplar taşıdığını görüyorum kardeşim. Bugünlerde hâlâ kitap okuyan birine rastlamak gerçekten nadide bir zevk kardeşim.
* Yüreğinde korku varsa dua et ki geçsin, ey kardeşim.
* Kötülüğü seçen bir insan,kendisine iyilik dayatılmış bir insandan bazı açılardan daha üstün olabilir mi?
* Tanrı ne ister? Tanrı iyilik mi ister yoksa iyi olma seçeneğini mi? Kötülüğü seçen bir insan, kendisine iyilik dayatılmış bir insandan bazı açılardan daha üstün olabilir mi?
* Yetişkinlerin savaştığı, bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu terbiyeli olmaları söz konusu değildir.
* Hapisteki şairin dediği gibi, her insan sevdiği şeyi öldürür. Ceza öğesi budur belki de.
* Bu, güzel bir konuşma. Ama kötülüğün sebebini bulmaya çalışarak tırnaklarını kemirmeleri, kahkahadan kırılmama yol açıyor kardeşlerim. İyiliğin sebebini aradıkları yok, öyleyse niye tersini merak ediyorlar ki? Madem kimileri iyi insan olmayı seçiyor, madem bundan haz alıyorlar, onlara hayatta karışmam, kimse de bana karışmasın. Ama bana karışıyorlardı. Üstelik kötülük bireye özgüdür, sizlere, bana ve tek tabancalığımıza özgüdür ve bizleri yaratan bizim Tanrı’dır, hem de gururla ve keyifle yaratmıştır. Ama birey olmayan şeyler kötülüğe katlanamazlar, yani devlet ve yargıçlar ve okullar kötülüğe izin veremezler çünkü bireylere izin veremezler. Hem modern tarihimiz, bu büyük makinelerle savaşan cesur, küçük bireylerin öyküsü değil midir kardeşlerim? Bu konuda ciddiyim kardeşlerim. Ama yaptıklarımı sevdiğim için yapıyorum.
* İyilik içten gelir. İyilik bir seçimdir. Bir insan seçemezse, insanlıktan çıkar.
Anthony Burgess ss un gran autor gracias por la información de su vida y obras. Te mando un beso
YanıtlaSilEnamorada de las letras
Gracias por tu comentario
SilElinize sağlık güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSil