Featured Posts Slider

Image Slider

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

 İnsanı sevmekle başlar her şey

Anne karnındaki ilk haykırış

Doğumla insanlara ilk karışım

Bugün ölse veya yarın bir farkı yok günlerin

Zulümün olduğu her kara parçası bir kimlik dalgası

İnsanlık kavgası

İklim yanılgısı

Yakındık senin kadar yakın

Yakındık bu zulümden senin yüzünden

Sakındık hümanizm aşkında insan ezen kapital yasalarla

Şimdi biraz daha aklıma bulaştı eğitimsiz bir yasa

Aşkla eğitildi ruh

Kadınla eğitildi cinsler

Kalakaldık sevgisiz sokaklarda

Hatalı yüzyılları değiştirdik 

Ama hâlâ ağlamak

Ama hâlâ eşitsizlik

Çabamı hatırladım.

Belki biraz ben de insan olduğum için

En büyük hayatı en küçük karaktere sığdıramam 

Yangında ölen insanları unutmam 

Her şey normalmiş gibi yaşayamam

Normal değiliz

Doruklara Sevdalandım Şiir Yorumu Nihat Behram

Doruklara sevdalandım - Nihat Behram

Filiz filiz harelendim dağlara uymak için
Kan gölünde kurulandım hayatı duymak için
Kavgalara kuyulandım sabaha varmak için
Kavgalara kuyulandım sabaha varmak için.

“ Kekik kokusu duydum
Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin
Uyandım birdenbire
Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden
Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden

Yorgunum;
Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
Düşmanlarım ulaşamazlar…”

Katarlar gelir geçer bir geceden bir geceye
Yüreğim yare yare iz bırakır bin acıya
Gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya
Gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya.

Denizlerde dalgalandım taşları oymak için
Doruklara sevdalandım ışığa doymak için
Irmaklarda durulandım dağları duymak için
Irmaklarda durulandım dağları duymak için.

“Bir kuş çiz yavrum yüzüme gözyaşınla
Bir kuş tel tel kirpiklerim kanat olsun
Bir kuş çırpınan kalbi dudağımda
Bir kuş yavrum sıcaklığın beni bulsun.
Bahar gelmiş balam benim
Bahar gelmiş dayanmış
Dalda yaprak bebeciğim
Suda köpük uyanmış
Kuzulara özenmiş kızım benim
Körpe sesler dinlenmiş
Ay ışığında yanmış yavrucuğum
Onun için beyazmış.”  

Şarkılar gelir geçer bir heceden bir heceye
Yüreğim yare yare yankılanır bin acıya
Gün olur ufalanır karanlıklar bin parçaya
Gün olur ufalanır karanlıklar bin parçaya


Birer birer başladı duygular. Sabaha uyanmak için huzura ulaşması gerekiyor. İz bırakan her acı zaman yönetimine engel oluyor. Bir kuş yavrum bu kuş özgürlüğü temsil ediyor. Şarkılar özgürlük uğruna çırpınırken yüreğinde yankılar sürüyor. Karanlıklar bin parça olmuş her bir problem bir karanlık olmuş aslında. Karanlığa katlanıp ışığı bulacağına inanıyor. Işık kendi idealleri. Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına düşmanlarım ulaşamaz derken çabanın zevkine düşmanlarının ulaşamayacağını söylüyor. Kuzulara özenmiş kızım körpe sesler dillenmiş. Kuzular sessizliğin ve sesin karışımı bir metafor. Bu metaforu insan yaşamına atfediyor. Haydi yüreğim gidelim bu şehirden. Bu cümle bıkkınlığın en net görüntüsü. Yine bir şiir Ahmet Kaya melodisine karışmış. Ahmet Kaya melodisinde biraz daha ince bir tınıya iniyor. Pes bir sesle şarkıyı bir üst noktaya taşıyor. Denizlerdeki dalga ile dalgalanıyor yani biraz da dış çevre ile hareketleniyor. Günün ufalanması ifadesi güneşin batarken ufukta yayılması bu da beraberinde geceyi getiriyor. Bunun altındaki derinliği şair gizlemiş. Genel olarak Kayayı özetleyen ender eserlerden.