tutulmaz çaresiz bir virgülü
tek tek kaybetmiş bir gül
dikeni kalmış bedeninden
yaprakları kurumuş
kitaplar arasından çıkar kendisi
bedeni mezarlıktan
nefesi...
her akşamın ay ışığından kalın bir mont giyer sokaktaki seslerim
bir akşamım bir akşamı tutmaz hep düşmeyi yeğlerim
yorgunum bitmek bilmez bu mücadelem
esirim elinden bir kalem tutmaz şairim
veyahut bir kesirim pay bölü paydası bir etmez
kendimle yalnızım
kıyısı irintili bir hülya
kanından tufan olmuş güya
kelimeler bir yere kadar anlatır
sözler şiir olsa ne fayda