Son


Yoğun bir zamana aşklaştım ve boşluktan savruk

Tanrının izdüşümüne gölgemi kazıdım

Ve af dilerken bir soğuklukta

Ellerime kanadım

Geceleyin giyotinler çaldı yıldızlarımı

Boğazıma dayanarak parlak alevi güneşi kandırdı

Cebrailin kanatlarından yağdı dünyaya içim

Peygamber soyundan bir hızla okudum seni

Ama yine de ulaşamadım yaradılışına

Herkesten biraz farklıydı dudakların

Görünmezde öperdi beni

Ve sevmeyi acıya kanıtlardık

Urganın ucundan sallanırdı avuçların

Ellerime düşerdi yaldızlı gözlerin ruhunu emanet ettiğim bedenime

Ne yazık ki tanımadım özlemi

Bedenimi tanrının içine sakladım

Seni onda aradım kaybettim

Aradığım tüm labirentler bir uçurumun dibinde bitti

Sen de benim gibi bittin 

Masal adasına uğurladım  vehmimi

Cadılar, iki ruhun peşinden ağıt yakarken

Zamana karıştık teker teker

Ö. Özkoca


Be First to Post Comment !
Yorum Gönder