Boş Sayfa 2021

 Sorumun ve sonumun bu olacağına emindim. Dijital olan varlıksız ve tüketim toplumunda yaşıyoruz. Kendimi kendim gibi anlatamam size ya da kendimden oluşan bu algıyı kanıtlayamam. Neden öğrendikçe konuşma yeteneğim azalıyor. Konuşmak istediğim zaman artık susuyorum. Bir insan büyür sonra iş bulur ürer ölür. Bakteri yaşamından farksız bu kurallılıktan sizin çıkmanız için en az bir kez yıkılmanız lazım. Yıkılmazsanız duvarlara anlatırsınız ve torunlarınız sizi anlamaz, çatışmaya devam edersiniz. Ben de bu noktada savaşın olmadığı modern ülkeler içinde yaşamı daha anlamsız buluyorum. Etik kuralları benim hayvan olduğumu unutturuyor. Mekanik, manyetik, kuantum ve diğer yapılarda incelenen evrenin ne kadarını biliyoruz. Kafayı yememek için en az bir tane kelimeye ait olman gerekir. Ait olduğun kelime felsefi anlamda gerçek olmalıdır. Yoksa kendini diğerleriyle kıyaslar kibrini beslersin. Eşrefi mahlukat kelimesi bizim sözde ilk günahımız değil midir? Ayrıca yaptığım ya da sunduğum fikirler birilerinin çıkarına dokunursa beni kötüleyip dışlamazlar mı? Dünya sizin etiğinizde iyi bir evren mi? Ben her cevabı bilemem ama artık kimsenin bu diyara ait olmadığını biliyorum. Sevgisizlik ve baskın duygularımın açığa çıkması benim düşüncelerimi etkiliyor. Size özgün bir dünya veremiyorum. Bilinmezlerle dolu bir algının içindeyiz. Bilim daha tutarsız açıklamalar yapıyor. Doğru olan nedir? Yaşamak yoksa bir evrende bir grup protista kolonisi olmak mıdır? Hücrelerin bir zamanının olması ve zamanın da yol kat etmesi bir yere  gidiş midir? Işık neden sürekli potansiyel farkla ilerleyip bir denge bulmaya çalışıyor?  Bu dengesizlik beni daha da üzüyor. Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça.

Be First to Post Comment !
Yorum Gönder