İlk temasla dokundum ama taşlı bir yoldan ibaret dünyada anlamak için çaba harcamadılar. Yolun sonundaki ayrımın ne olduğunu bilmiyordum ve onlar yakın geleceğin kurgusunu çoktan belirlemişlerdi. Yorgun bir savaşçı kılığında kızgın kumların yakıcılığında her şeyi boşvermiş ve aklın bir sonraki evresinin yalnızlığını mertlikle doldurmuş ne yaptığını bilmez bir kurguydular. Anlamak için ,bir çaba harcamadığın için ,kağıdın altındaki anlam kadar ince düşünmeyin. Yine bir gündü günlerde. Aynı yoksul dünyamın yalnızca birkaç sayfasından kafamı kaldırmayıp sayfalara kapatınca ihtiyaçlarımı karşılayamadım. Biliyordum ki zayıftım açlık ve cehalet tüm bedenimi sarmış sonunu görmediğim bir yolda tutmayı bekleyen ben gerçekten de vazgeçtim yoldan. Kimdim, neredeydim, hangi gemi delikti de battı? Sorular yitip giderken yanan evrende anlattığıma bir çözüm bulamayan insanlık beni aşağıladı ve ben aşağı bir varlık oldum. Çok yorgun bir bedenin sanat basamağında kaldırılıp düşmek beni çok yıprattı. Yargılamak ve o insana bir isim takmak yanılgısını denemek istemiyorum. Bu aşağı duygu insan olmanın temeli içinde bir sesi anlatıyor ve kitapların arasında sıkışmak daha da huzur veriyor bana. Dışarıdaki evren kadar ölmek içindeki hayal kadar yaşamak gibi. Adını tanımlamazsan anonim olur. Biliyoruz ki yarın bu metnin eşini kaybedeceğim ve bilinmez bir gizeme sürükleneceğim ama bu ince bağı yakalamak çok zor bir imtihan. Yalnız bu çiçekle kalkmak beni ben yapıyor ama yaptığım şeyin doğruluğunu tartışmak istemiyorum. Beni bulun kayıp atlaslar arasında dünya gibi bir denizi esirgedim sizden belki hayat yoktu yaptığım şeyde belki sadece fakir bir bedene sıkışmış çalışkanlığımla tıkılmıştım. Yarın bir hayale ulaşamazsak ve bu inanca tam da sahip olmazsak biliyoruz ki yıkılıp kalan bir rüya olmayacağız. Adına ne dersiniz. Ben adına hayatımı koydum. Doğduğumda bebektim ama öldüğümde beden. Nice varlık arasında bir hikayeye ait olmak yalnız o kitapların içine saklanmak beni engelleyemezdi. Ben farklı bir evrende var olmalıydım ama siz şimdi neden sorguladınız. Bu sayfalar arasında 10 dakikadır bulunulmayı beklemek ve kayıp kişilik atlasını korumak garip bir duygu. Ses yaratmak gömülmek ve ses çıkarmak. Beni yaşatan çıkarsızlık içinde adamım. Ne anlatsam bilmiyorum yaşarken bilmediğim birtakım gariplikler gibi. Sayfası önü arkası ardı sırası gelmez. Anlarsın ve anlamak basit bir duygudur. Şimdi bir yol var , bir ev . Niye beni o evrenin içine gömmek beni bir hayale yordu. Neden bisiklete bindik? Korkuyorum zombiye dönüşüp amaç kaybeden insanlardan korkuyorum. Amacım için çabalamadım ya ona kızıyorum. Kurgu yapmadan anlamayan size bağırıyordum. Hiçbir yetenek yok iken nerelere gidiyorsun? Üzgünüm yaşlılıkla bile zor uğraşılan her yerde, açlıkla uğraşan toplum üzgünüm bir şey yapmama izin vermediniz vermezsiniz. 1000 sayfadan fazla bir dava metni bu. Yıllardan eski savunmalardan çıkmış sevip kabusu yalnız bana ait bir şey. Adına ne diyorsunuz? Fırlatın ve tırlatın. Kimse inanmazken tek amacım bu.
"kitapların arasında sıkışmak daha da huzur veriyor bana. Dışarıdaki evren kadar ölmek içindeki hayal kadar yaşamak gibi. " teşekkür ederim paylaşımınız için.
YanıtlaSilTeşekkürler.
Silsounds intersting!
YanıtlaSilThanx.
Sil