İnsan, ümit etmek ister bazen. Çevresindekilerin ona yardım etmesini. Bunun için güneşten yardım ister, tabiattan yardım ister hatta bazen de denizden. Deniz çok şeye tanık olur. Gizemli koca bir dosttur. İnsan içinde ne var ne yok hepsini kağıda döker ve şişenin içine koyar. Deniz onu uzaklara götürür. Bazen 50 yıl saklar bazen 100. Kimse o şişenin gizemli bir maceraya atıldığını tahmin edemez taa ki biri bulana kadar.
Kumsalda yürüyen küçük bir kız şişeyi alır. Okuma yazma bilmediği için ve şişeyi açmaya gücü yetmediği için kumsala fırlatır. Kumsalda 3 gün bulunmayı bekler. 3 gün sonunda biri bulur. Şişeyi açar ve okumaya başlar.
Eğer bunu okumayı başardıysanız, şişeyi bulmuşsunuz demektir. Aradan kaç yıl geçti bilmiyorum. Yine güneşli ve sıcak bir gün mü? Peki insanlar mutlu mu? Bilmiyorum. Deniz alıp götürdü her şeyi. Ümitlerimizi ve dostluklarımızı çaldı. Ne zaman rüzgarıyla kulağıma fısıldasa ondan kaçarım. Çünkü hep soğuk ve ıslak. Denizden uzak durun!
Bu saçma notun olduğu kağıdı yırtıp çöpe attı adam. Şişeye başka bir not yazdı. Tekrar denize attı, birinin bulmasını ümit ederek.