Yaşamak Gerek


Kocaman bir seferdeyiz yolun ortasında. Görmediklerimizin yanında gördüklerimiz bir kum tanesi gibi kalıyor. Duyduklarımızı işitmeden duymadıklarımızı anlıyoruz. Ne zahmetli dünya öyle! Yaşamak demişler şakaya gelmez. Oysa gülmek gerekmez mi, eğlenmek gerekmez mi yaşarken? Her dakika yaşıyoruz. Yaşadığımızı da sanıyor olabiliriz. Dimdik durabilmek, bir sefere daha çıkmadan düşmemek önemli. Seferler demişken peki ne bu seferler? Yaşam diye adlandırdığımız her şey, zaman dizeleri. Çok demler geçmeden kalem kağıda değmeli. Zaman dizeleri akarken şefkatle okunması lazım sabahların. Akşamlar sabahları görür derlermiş. Sohbet edermiş akşamla sabah. Aynı olmadıklarından bahsederlermiş. Akşama bir soru sormuşlar. Konuşacak çok şey var da koca yolun kaçıncı dönemecindeyiz? Koca yol bitmez oğlum demiş akşam. Öyle bir bitiyormuş ki. Öyle bir sebepleniyorlarmış ki leşlerinden. Yaşamak gerek. Her insanın yaptığı gibi nefes almak gerek. Bir gün diğer günü arayacak. Yol uzun. Daha yarısı etmez yürüdüğümüz vakitler. Yolun sonunda da yürümek lazım,  çamurlara saplanmadan.