Saat ve dakikalar hızlanır.
Trenin uzağa gitmesi gerekir.
Dağın eteklerinden ufkun dinginliğine kadar,
Bir de bakmışsın ardın arkası geriye.
Süzmeli çizgiler saçların gibi.
Savruluyor tren camından,
Savrulan giden hayatların üstüne.
Tozlar konuyor kar tanelerine.
Günün sekizinci saati,
Dokuz doğuran kısrak,
Yetişemez serpilen bir ata.
Tren varamadı.
Saat ve dakikalar durdu.